MÜSİAD nereye


MÜSİAD nereye

MÜSİAD, kendi alanında önemli hizmetler gören bir derneğimiz.. Ve eksikleri olsa da kendi alanında güzel bir örnek.. Zor zamanda güzel işler başardı ve başarmaya da devam ediyor. Ama daha fazlası gerek.. Bugün TÜSİAD dağılmanın eşiğinde, MÜSİAD ise yürüyüşünü sürdürüyor.. Dostluğumuzu isbatlamak için övgüler dizecek değilim. Ben onların başarıları ile mutlu oluyorum. Daha başarılı olmalarını istiyorum. Bunun için dua ediyorum.. Onlar benim kardeşlerim.. Daha iyiye ulaşmak için, iki günümüzün birbirine eş olmaması için, yapmamız gereken başka işler konusunda bazı önerilerim ve eleştirilerim olacak. Çok mu para-piyasa işleri ile ilgileniyoruz? Yo, hayır, değil. Daha fazla ilgilenmemiz gerek. Çünki geride 300 milyon aç çocuğumuz ve bizler yeryüzünün açlarını ümmetin yetimi biliriz.. Zira Allah bizim ellerimizle zalimleri cezalandırmak ve mazlumlara yardım etmek ister. Böyle iman etmişiz.. Biz alemlere rahmet olarak gönderilen bir peygamberin ümmetiyiz. Ama itiraf etmeliyiz, biz fazla “dünyevileştik”. Laiklikten kaçarken sekülerizmin tuzağına düştük.. Bizim sahib olduğumuz iktidar gücü ve servet, paramızdan daha fazla dersem bana katılır mısınız? Paramız, imanımızın önünde koşuyorsa, imanımıza yön veren şey para olmaya başlar. İmanımızın servet ve iktidarımızın önünde koşması gerekir aslında.. Yoksa yaşadığımız gibi inanmaya başlarız. Oysa inandığımız gibi yaşamamız gerekmektedir.. Para ve iktidar insanları dönüştürür. Bu değerlere sahip olmak isteyenler, bununla toplumu dönüştürmek isterler, ama buna sahip olduğunuzda bu güç önce sizi dönüştürür.. MÜSİAD ağır bir sorumluluk üstlenmiş bir yapı.. Orasının aynı zamanda bir okul olması gerekiyor.. Bir medeniyetin ihya ve inşası gibi bir sorumlulukları var.. Çökmekte olan batı medeniyetinin taklitçisi, taşıyıcısı değil.. Onun için de batı tipi burjuvanın karşısına, kendi “havass”ını koyması gerekir.. Bir medeniyetin ihya ve inşası için gerekli finansal kaynağı sağlayacak olan dinamizmi üretmemiz gerekiyor. Bilim, sanat, felsefe alanında daha fazla bir şeyler yapmamız gerekiyor.. Sahi biz nasıl bir evde oturmalıyız? Osmanlı mutfağı dediğimiz şey ne kadar “bizim”. Hani basit-sade bir mutfağımız olacaktı?.. Hanif gelenek bize nasıl bir yeme-içmeyi miras bıraktı? Helal kazanmak ve helal harcamak durumundayız. Hela konusu sertifika sorunu değil.. Helal sertifikalı eti nasıl kazandığınız ve nasıl tükettiğiniz de önemli. Sadece domuz değil haram olan, domuzluk da haram. Tek sorun geni ile oynanmış olup olmaması da değil. İsraf da etmeyeceksin, mesela.. Neden bizim hâlâ bir zekat muhasebemiz yok? Neden tahkimi sorunların çözümünde daha etkin bir şekilde kullanmıyoruz?.. Neden miras programımız yok? Çok zor şeyler mi bunlar.. Neden mesleki açıdan eğitim verecek, kalite ve çevre disiplini sağlayacak, israfı önleyecek eğitimler veren ya da dindar işadamlarına meslekleri ile ilgili fıkhi dersler veren sanal akademilerimiz yok.. Hiçbir şey yapılmıyor değil, ama daha fazla bir şeyler yapabiliriz.. Yapmamız gerek.. Buna mecburuz. Bir gün önce Denizli MÜSİAD yöneticileri ile bir arada idik, bunları konuştuk.. Mesela maden ocağı işleten kardeşlerimiz zekatlarını nasıl hesaplıyorlar?.. Neden MÜSİAD’ın hâlâ bir sanat galerisi yok? Bizim işdamlarımızın çoğunun işyerinde ve evinde çok fazla sanatsal bir şey göremiyorsunuz.. Ya da o özellikle tekstilcilerimizin ürün kataloğu ne öyle.. Bu arada kadın, para, koltuk ve güç/silah konusunda şaka olmaz. Bu konuda kendi nefsinize bile güvenmeyin.. En büyük düşmanınız nefsinizdedir. Aman ha, iffetinize sahip çıkın.. Etik ve estetik kaygılar konusunda yeterli hassasiyetlere sahip miyiz sizce? Hayat, bilim-teknoloji, üretim ve pazarlamadan ibaret değil. Biraz para kazananlar “konsept evler”e kapanıyorlar, cemaatten uzaklaşıyorlar. Vakıf-dernek toplantılarına katılmamaya başlıyortlar.. Kendi “sosyete”lerini oluşturuyorlar.. Eşler zaten bir alem. Marka giyinecekler, marka tüketecekler. Dünyadan kam alacaklar.. Bakınız! Yeryüzü bize mescid kılındı. Yeryüzünden hesaba çekileceğiz.. Tebliğ görevimiz var. Kardeşlik görevimiz var. Bu dünyada yaptığımız ve yapmamız gerekirken yapmadığımız, söylediğimiz ve söylememiz gerekirken söylemediğimiz her şeyden hesaba çekileceğiz.. Siyaset sadece siyasilere bırakılamayacak kadar önemli bir iştir.. Arap baharının gerçekleştiği ülkeleri boş bırakmayalım. Afrikayı ihmal etmeyelim. Balkanları, Kafkasları, Hindistan’ı, Endonezya’yı, Rusya’yı, Afrika’yı, Latin Amerika’yı görmezden gelmeyelim.. Yoksulları görüp gözetelim.. Allah servet ve iktidarı halklar ve ülkeler arasında evirir çevirir. O, bizi mallarımız, canlarımız ve sevdiklerimizle, kimi zaman artırarak, kimi zaman eksilterek imtihan edecektir. MÜSİAD da bugün yeni bir nöbet devri başladı. Giden başkana Allah’tan hayırlar diliyorum, gelene muvaffakiyetler temenni ediyorum. Sabır ve cesaret diliyorum.. Selâm ve dua ile.


Yayınlanma Tarihi: 30 Mayıs 2012

Kategori: Genel

Görüntüleme: 385 Defa

Etiketler:


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Türkiye nin en iyi sözlerinin bulunduğu sitemize hoş geldiniz.